3) Zaman Çabuk Geçiyor (10 Mayıs 2017)

Evet. Nerede kalmıştık? İşler yolunda gidiyor. Harabe gibi görünen ev çiçek gibi oldu sayılır. Bize göre çiçek gibi tabi. Herkesin standartları farklı olabilir. Sonuçta çok lüks bir villa hayal ediyorsanız bu ev size göre olmayabilir. Ama daha yolun başında bile değilken, hayal kısmında dahi öngörülerimiz doğrultusunda bize yetecek bir ev işte. Tadilat ve güzelleştirme çalışmalarının hemen hemen hepsi bitti. Detaylar var. Bu da zaman istiyor tabi. Evin bakımı, bahçe düzenlemesi, kümes yapımı, ağıl yapımı vb işler ilerleyen günlerde devam edecek.

Şimdiye kadar badana boya, parkeler, kapıların değişimi, sinekliklerin takılması, pencerelerin boyanması, dolap yapılması vb işler bitti. Kırsalda yaşamak istiyorsanız konfor önemli. Tabi ki buda biraz maddiyat ile alakalı. Bütçenizin planını çok önceden yapmış olmanız gerek. Yoksa planda olmayan bir çok şey ile karşılaşabilirsiniz.

İşlerimizin yolunda gitmesini bağladığımız en önemli şeylerden biriside planlı gitmek oldu. Daha işin hayal kısmında bile kısa-orta ve uzun vadede yapılacaklar üzerine planlar kuruyorduk Kısa zamanda çok güzel şeylere kavuşmak elbette kolay değil. Zaten böyle bir şeyi de istemiyoruz. Çünkü kolay elde edilen şeyler kolay kaybedilir gibi bir inanışımız var. Bu yüzden hayallerinize ulaşmak elbette zahmetli olmalı ki; DEĞERLİ OLSUN ve DEĞERİ ANLAŞILSIN :)

Bu tarihler arası epey koşuşturmaca ile geçti. Bir yandan yeni evin düzenlenmesi, resmi iş ve işlemler bir yandan eski evin eşyalarının paketlenmesi ve taşınması. Kolay değil. Ama içinizde, hayal ettiğiniz şeylere ulaşma heyecanı var ise bu zorlukları bile kolayca aşabiliyorsunuz. Aksaklıklar elbette oluyor, hayatın her anında olduğu gibi. Ama bunları aşmak da hedefe ulaşmanın cilvesi zaten. Belki aşamayacağımız şeyler çıkacak karşımıza, belki de çok kötü tecrübeler yaşayacağız. Ancak hayatı heyecanlı kılan da bu bilinmezlik değil midir? Zaman neler gösterecek bilemiyoruz tabi ki ama hedefe giden yolda yürüdüğün yolda keyif almayı biliyorsanız o zaman problem yok demektir.

Yapacaklarınızın planlı bir şekilde hayata geçirilmesi önemli. Hangi tarihte neler yapılacak? Bunun bir liste olarak hazırlanması işinizin aksamdan ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Yoksa hallederiz mantığı yarı yolda kalmanıza neden olabilir. Her detayı düşünmek zorundasınız.

Bu arada bizim ufaklığında doğal yaşama alışma süreci var. Ancak tamda tahmin ettiğimiz gibi daha ilk günden köydeki arkadaşı ile kaynaştı ve kendisini yeşilliğin içerisine attı. Bu durumu dahi bebekliğinden bu yana doğaya ve hayvanlara alıştırarak kolayca aşabildik. Çünkü ailecek doğayı ve hayvanları çok seviyoruz :)

Uzatmadan anlatmaya devam edecek olursak kısaca neler yaptık anlatalım. Ayrılacağımız şehir olan Ankara da bulunan dost ve arkadaşlarımız ile vedalaştık. ( “Hakkını helal et” cümlesi sulanmalara neden olduğu için veda kısımlarını mümkün olduğunca geçiştirmeye çalıştık. Hadi görüşürüzzz. Gene geliriz… Sizde gelin mutlaka gibi. :) ) Kolay değil elbette. İnsanın fıtratında var vedalara üzülmek.

Daha sonra, yapacaklarımızın bir listesini yaptık, bütçemizi ayarladık, tadilatlara devam ettik, resmi işlemleri hallettik, banka hesaplarımızı kapattık (Her detayı düşünmek zorundasınız. Açık kalan bir banka hesabı sizi hesap işletim ücreti ödemeye mahkum edebilir), vb vb iş ve işlemler için koşturduk.

Bu arada yeni taşındığımız yerde de kısa sürede oldukça çevre edindik. Evet, kalabalıktan kaçtık biz, insanlardan değil. Doğal ortam dedikse bir başımıza yaşayacağız demedik. Sonuçta insan sosyal bir varlık. Tanıştığımız insanlar ile kısa kısa sohbetler yaptık. Ankara ve İstanbul da yaşamış, küçük bir yerde yaşamamış insanlar olarak diyeceğimiz şudur ki; küçük yerlerde yaşam daha samimi sanki, daha iki yüzsüz, daha iyilik dolu gibi. Tabi ki yine de zaman gösterecek bunu.

Her anımız dolu dolu geçiyor. Bir yandan bedenimiz bir yandan kafamız harıl harıl çalışıyor. Öyle ki saatlerce eşya kolilerken aynı anda kaç koyun alırsam 1 yılın sonunda kaç koyunumuz olurun projeksiyonunu bile yapıyorduk J Yorgunluk bile çok keyif verici.

Aslında yaşadıklarımızı yazıya dökmek için zaman zaman kısa notlar alarak biriktirmek gerek. Blog yazısı yazarken hatırlamak için işe yarayabilir. Yazı aşaması yerine fotoğraflar ile aşağıda daha keyifli bir anlatım yapabileceğimizi düşündük ve yazıları kısa yazmaya karar verdik. Ancak bazı durumlar var ki yazıya dökülmeden anlatılmaz.

Geçim Kaynağınız Nedir? Evi Kaça Tuttunuz Sorularından Daha Önemli Şeyler Var !

Şöyle ki; amacımız, yaşadıklarımızı zaman zaman bloğumuza aktararak, takipçilerimizi kırsala göç etmeye teşvik etmek ve yol göstermeye çalışmak. Öyle ki; 3 haftalık kısa bir sürede binlerce tıklama alan bloğumuz da bu konuda insanların aslında nasılda istekli olduklarını gösteriyor. Binlerce tıklamanın yanı sıra gelen mailler ve mesajlarda oldukça çok. Bir çoğuna cevap veriyor insanlara yol göstermeye çalışıyoruz ancak bir çoğuna da cevap vermekte zorlanıyoruz. Ama bazı sorular var ki gerçekten insanın merak ettiği konular ama cevabı vermek de bir o kadar zor. Mesela; gelen sorulardan çoğu şuydu: “köyde oturduğunuz evi satın mı aldınız? Kiraladınız mı? Aldıysanız kaça kiraladıysanız kaça? , bir diğeri “geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz” şeklinde sorulardı. Bu sorulara cevap verilir belki de hiç zor değil ancak kırsala veya köye yerleşmek isteyen kişilerin bunlardan önce kendilerini sosyolojik olarak bir köy ortamına hazırlamaları işin en önemlisi. Siz gerçekten köye yerleşmek istiyorsanız ve bir takım hayallerinizi hayata geçirmek istiyorsanız içinizde halledilmesi gereken onlarca soru var.  Şöyle ki; evi kiraladık. Kira ücreti 350 tl. Kişiden kişiye konfor ve yaşam alanı tercihleri farklılık gösterebilir. Bu yüzden paranız var ise 1500 tl ye de ev kiralayabilirsiniz. Aralık çok geniş. Geçimimiz ise aileden birisi maaşlı çalışan. Şehre gidip geliyor. İlk etapta böyle sağlıyoruz. Ailede maaşlı çalışan birisi olmasaydı tabi ki başka türlü planlar yaparak bu istediğimiz yaşamı yine de hayata geçirmeye çalışacaktık.

Evet. Maddi geçim gücü ve çocuğunuzun eğitimi önemli. Hatta çok önemli. Bizim bu yola çıkmadan ilk hallettiğimiz konulardan birileri de bunlar oldu. Ancak şu özellikleri taşımazsanız ıssız, sakin bir köyde yaşamanız üzgünüz ama çok zor.

Nedir bu özellikler?

Bir kere hayvanları seveceksiniz. Hadi sevmiyorsunuz diyelim en azından korkmayacaksınız. Çünkü doğaya, kırsala gidiyorsunuz. Ülkemizde hemen hemen her köyde köpek, kedi, inek, tavuk ve dağlarında domuz, kurt vb hayvanlar vardır. Ve en önemlisi doğada yaşayacaksanız böcek, yılan vb haşerelere karşıda soğukkanlı olmanız gerekiyor. Elbette bizde insanız, çekincelermiz var. Ancak tedbirler alarak ve soğukkanlı olarak onlarla yaşamaya alışıyoruz. Bunu zaten göze alarak bu yola çıkmıştık. Bu konu hakkında probleminiz olmadığını düşünüyorsanız sorun yok.

Bir diğer konu: aşırı sakinlik. Trafik, kalabalık, sosyal çevre yok denecek kadar az. Bunların hepsini bir kalemde silip gelmişsiniz. Kulağa ne kadar güzel geliyor değil mi? Sakinlik, dinginlik. Öyle değil işte. Evin çatısına çıkıp sıcak çayını yudumlarken yıldızlar çok güzel. Ama ilk 15 dakika güzel. Sonra içinden bir ses geliyor ‘’ Laynnn. Nerdeyim Ben’’ işte burada kendi kendinize veya eşiniz ve çocuğunuz ile birbirinize yetmeyi bileceksiniz. Yoksa kulakları sağır eden bir sessizlik içerisinde bunalıma girersiniz. Bu durumu da gözden geçirmenizde fayda var ki yıllar süren kırsala göç hayalimizde bunu defalarca düşündük ve karar verdik.

Bir diğer önemli husus; yerleştiğiniz yerdeki çevre. Dedik ya insan sosyal bir varlık. İnsansız olmaz. Ama şanslı iseniz iyi ve melek gibi komşularınız olur J aynı bize denk geldiği gibi. Ama şanslı değilseniz hayal ettiğiniz hayat kabusunuz olabilir. Bu durum şansa kadere bağlı olsa da bir nebzede sizle alakalı. Gideceğiniz yerin sosyolojik yapısını, köy hayatını, o yörenin kültürünü, yaşam şeklini iyi araştırın. Alçakgönüllü olun ve bilmişlik taslamayın. En önemlisi içinizi temiz tutun. Aklınızda kurnazlık veya çıkarcı düşünceler olmasın. Bu durum iyi insanlarla karşılaşmanızdaki en önemli etken. Ve o iyi insanlarla karşılaştıktan sonra gerisi gelir zaten.

Bir diğeri karanlıktan korkmayın. Evet. Kırsalda, doğada ışık var ama pencereden baktığınızda kapkaranlık bir bahçe göreceksiniz. Belki de yeri gelecek bir gece ormana gitmek zorunda kalacaksınız. Her ne ise. Buda bizce önemli konular arasında. Korku yok. Heyecan var ;-) bide böyle düşünün.

Bu arada yerleştiğimiz yer egede şirin bir ilçenin şirin bir köyü. Şöyle düşünülebilir ki “egede herkes bu hayatı yaşar” bizde deriz ki hayır bu hayatı istedikten sonra dünyanın her yerinde yaşarsınız. Ki biz böyle bir hayatı Türkiye’nin doğusunda kurmaya karar vermiştik ve orada da her şey çok keyifliydi. Yeter ki isteyin. Egeyi seçmemizin tek sebebi ve istediğimiz tek konfor kışları soğuk bir yer olmasın düşüncesiydi.

Bu yazıda kırsalın, köy hayatının ne kadar keyifli olduğunu şiirsel bir yazı tarzıyla çok huzurlu gösterebilirdik. Ancak şu anda gerçekleri yazıyoruz. Kırsala yerleşme hayalinizi gerçekçi kurun, her şey göründüğü kadar kolay olmayabilir. Yaşadıklarımızı biraz da fotoğraflar ile anlatalım o zaman. Karar sizin. Modern yaşamın dayatmaları ile kalabalıklar içerisinde, sentetik yiyecekler arasında, kimyasallar alarak, sürekli tüketir bir halde, kalitesiz bir hava soluyarak beton yığınları içerisinde mi yaşamak istersiniz. Yoksa…. Neyse… fotoğraflar konuşsun biraz da. :) :) :)

Özetle şunu diyebiliriz ki köy hayatı tahmin ettiğimizden daha yorucu ancak tahmin ettiğimizden çok çok daha güzel.

İYİKİLERİNİZ KEŞKELERİNİZDEN ÇOK OLSUN DİLEKLERİMİZLE 💓

Taşınmayı en iyi anlatan fotoğraf. Koliler. Buna bakarak anılara dalıp dakikalarca ağlayabilirsin. Ama ne gerek var :) Yada ağlayacaksanız kimseye göstermeden ağlayın ki; başkaları da üzülmesin ;)

 

Yakınınızda ki bazı mucizeler size güç verir. Mia'mız ve yavruları

Yeri gelecek en sevdiğiniz arabanız sizin traktörünüz olacak. Buralarda konfordan çok işlerin yürümesi önemli. Yeni aldığımız araçla beton taşırken :)

 

Umarız ilk günler böyledir. Düzeni oturtturduktan sonra bu kadar yoğun bir çalışma olmaz inşallah. Çalışmak problem değil birbirimize zaman ayıramamak üzücü.

Çalışmaktan birbirimizi göremiyoruz :(

Kızımızın alışma evreleri. Oldukça hızlı alıştı. Yıllarca bu anı bekler gibi.

Bu süreçte hep yanındaydık tabi ki. Hiç negatif bir şeyler konuşmadık.

Her şeyin iyi yanlarını anlattık.

Ve geleceğin Veteriner Hekim adayı. Yaralı kaplumbağaya müdahele ederken.

Birbirinize zaman ayırmak önemli ;)

Önemli olan çok zaman geçirmek değil kaliteli zamanlar geçirmek.

Böyle bir evi kısa bir zamanda...

....Böyle yapabilirsiniz. Yeter ki öngörün :)

Bahçe Temizlendi

Ve ekim için hazırlandı

Bir kaç güzel manzara tüm günün yorgunluğunu alıyor.

Geçmişten Bir Kaç Foto (İlk Köylülük Girişimimiz)

2010 yılı (7 yıl önceki köylülük girişimimiz) Tiplere bakın 😂

Ekim yeri hazırlama.

 2010 da ilk köylülük girişimimizde almıştık bunları. Çok fazla kullanma fırsatı olmadı o zamanlar. Ama umutlarımız gibi bunları da saklamıştık. Şimdiki köy hayatımızda kullanıyoruz 😉

Makineleşmeye geçmeden önce

Selfiyi ilk bulan kadın

 Keloğlan adayı.


2010 yılındaki köylülük girişimimiz VAN iline ait. Güzel şehir Van'a selam olsun.


Facebook sayfamız

https://www.facebook.com/terkisehir1/

İnstagram sayfamız
https://www.instagram.com/terkisehir/